Milli Marş


black mirror the national anthem
Black Mirror The National Anthem

Black Mirror (Kara Ayna) 1. Sezon 1. Bölüm-The National Anthem (Milli Marş)

Charlie Brooker'ın yazdığı birbirinden bağımsız 6 bölümü ve her bölümü kısa film tadında olan İngiliz mini dizisi Black Mirror (Kara Ayna) ile 6 bölümde anlatılanlar da insanın yüzüne adeta tokat gibi çarpıyor. Her bölümde çok ilginç ve ilginç olduğu kadar da gelecekte olabilitesi yüksek olaylar işlenmiş. Charlie Brooker'ın zekasına hayran olmamak elde değil.

Her ne kadar açıklamasında ''sosyal medya eleştirisi'' yazsa da, kesinlikle sadece bununla sınırlı kalınmıyor; insanların etik değerlerinin ne kadar yozlaştığından ve hatta insanlığın öldüğünden, hepimizin aynılaştığından, sosyal medyayı nasıl hayatımızın merkezine yerleştirdiğimizden ve bunun bizi nasıl kötü etkilediğinden bahsediyor.

Modern yaşama, teknolojiye, politikaya, değişen ve gelişen iletişim araçlarına, bilincimize, hafızamıza, olaylara yaklaşımımıza getirilen eleştirel yaklaşım gerçekten düşündürücü. Genel olarak teknolojinin çirkin yüzünü işliyor.

Toplam 2 sezonda yayınlanan 3'er bölümden oluşan mini dizi, teknolojinin kontrolsüz gelişimi sonucunda yaşanabilecek örneklerle dolu.

black mirror the national anthem
Black Mirror The National Anthem

Yönetmenliğini Otto Bathurst'un yaptığı The National Anthem (Milli Marş), çok başarılı ve sürükleyici bir politik gerilim hikayesi. Bir gece yarısı ülkenin başbakanı Michael Callow (Rory Kinnear), İngiltere Kraliyet Ailesi'nin genç ve gözde bir üyesi olan Princess Susannah'ın (Lydia Wilson) kaçırıldığı haberiyle uyanıyor.

black mirror the national anthem
Black Mirror The National Anthem

black mirror the national anthem
Black Mirror The National Anthem

Kimin ne amaçla kaçırdığı, terör örgütü olup olmadığı gibi hiçbir bilgi yoktur. Prensesi kaçıran biri ya da birilerinin fidye yerine istedikleri ise, başbakan Michael Callow'u oldukça zorda bırakacak cinsten, sapıkça bir istek. The National Anthem'in konusunu birilerine anlatırken bile sesimizi alçaltarak anlatmamıza sebep olan bir talep bu. Üstelik buna bütün dünyanın şahit olması da isteniyor.

black mirror the national anthem
Black Mirror The National Anthem

Başbakan henüz ne olup bittiğini anlamadan, Prensesi kaçıran kişinin çektiği videoyu Youtube'a koyduğu, bütün engellemelere rağmen videoyu 1 milyondan fazla kişinin izlediği anlaşılıyor. Youtube'da engellenen video bu sefer de Facebook ve Twitter'da yüzbinlerce insan tarafından konuşuluyor.

black mirror the national anthem
Black Mirror The National Anthem


Teknoloji sayesinde tüm dünyaya mal olan bu olayla başbakan kişisel ve politik bir çıkmaza sürükleniyor.

black mirror the national anthem
Black Mirror The National Anthem

''Başbakanın bu talebi gerçekleştirmesi, prensesin ölmesinden daha mı kötü?'' şeklinde düşünenler, anlamsız, hayatta karşılığı olmayan bir tartışmanın tam ortasında buluyorlar kendilerini. Bir başbakan, prensesi kurtarmak için ne kadar ileri gidebilir? Hükümetin, halkın, başbakanın ve ailesinin bu durumla başa çıkışını, yaşanan gerilimi izliyorsunuz bir çırpıda.

The National Anthem, Youtube'da yayınlanan görüntülerin, Twitter'da insanların oylamalarının, basının sansasyonel olaylara devlet politikalarına uygun yaklaşma çabasının, hükümetin haberciliğe burnunu ne ölçüde sokabileceğinin, sosyal medyanın yönetimin ağzına ne oranda edebileceğinin işlendiği absürt bir bölüm. İngilizler kara mizahı seviyor.

Charlie Brooker, The National Anthem ile bize, ekranlar aracılığıyla yaşamanın, ileride hiç tahmin edemeyeceğimiz ikilemler doğuracağını, sosyal medyayla gelişen ortamın herkese söz söyleme olanağının yanında manipülasyon şansı da tanıdığını anlatmak istiyor.

Gerçekten izlemeye değer, ''Ne zaman başladı da bitti?'' dedirtecek kadar sürükleyici bir bölüm. Hoş bir kısa film de denebilir.

black mirror the national anthem
Black Mirror The National Anthem