Gabrielle Desrochers
''Gabrielle filmin başında bir çocuk, filmin sonunda ise bir kadın. Çok tensel bir şey olsun istedim, saf aşk gibi, aşkı ilk tattığımız zamanki gibi, çok güzel bir ilk aşk gibi...''
Gabrielle |
Williams Sendromu veya Williams-Beuren Sendromu, ilk kez 1961 yılında Williams ve Beuren adlı doktorlar tarafından teşhis edilmiş ve tanımlanmış bir hastalıktır. Dünyada çok ende görülen genetik bir hastalıktır. Ortalama 20.000'de bir görülebilen bu bozukluk, kız ve erkek çocuklarda eşit olarak ortaya çıkabilir. 7 numaralı kromozom çiftinin herhangi birinde meydana gelen hatadan dolayı meydana gelir.
Hata kromozom 7'nin bir parçasındaki ''talimatların'' silinmesinden dolayı oluşur. Williams sendromlu bireyler, yaşama sürekli olumlu bakmaya çalışırlar. İçlerinde hüzün, acı veya sıkıntı olsa bile, yüzlerindeki tebessüm eksilmez. Yüzlerindeki sabit gülümseme ruhsal yapılarını da olumlu etkiler ve yaşama daima iyi taraftan bakmalarını sağlar. Birlikte oldukları insanlar için adeta bir mutluluk kaynağıdırlar. İnsanlarla çok çabuk kaynaşırlar ve sosyal yetenekleri bir hayli gelişmiştir. Özellikle zihinsel düzeyleri iyi olanlar, üzülebilecekleri durumlardan ve ortamlardan uzak durmayı seçerler. Müziğe ve ritme karşı duyarlıdırlar; dans etmeyi, tekerleme ve şarkı söylemeyi, şiir okumayı severler.
Kaynak: Çetin ÖZBEY, Özel Çocuklar ve Terapi Yöntemleri, İnkılap Kitabevi, 2007.
Gabrielle'in konusu ise: Gabrielle Desrochers (Gabrielle Marion-Rivard), Williams sendromuna sahip, hayat enerjisi ve neşeyle dolu 22 yaşında genç bir kadındır. Williams sendromu zihinsel gelişimini yavaşlatsa da, ona sıcakkanlılığını ve müzikal yeteneğini bahşediyor.
Hata kromozom 7'nin bir parçasındaki ''talimatların'' silinmesinden dolayı oluşur. Williams sendromlu bireyler, yaşama sürekli olumlu bakmaya çalışırlar. İçlerinde hüzün, acı veya sıkıntı olsa bile, yüzlerindeki tebessüm eksilmez. Yüzlerindeki sabit gülümseme ruhsal yapılarını da olumlu etkiler ve yaşama daima iyi taraftan bakmalarını sağlar. Birlikte oldukları insanlar için adeta bir mutluluk kaynağıdırlar. İnsanlarla çok çabuk kaynaşırlar ve sosyal yetenekleri bir hayli gelişmiştir. Özellikle zihinsel düzeyleri iyi olanlar, üzülebilecekleri durumlardan ve ortamlardan uzak durmayı seçerler. Müziğe ve ritme karşı duyarlıdırlar; dans etmeyi, tekerleme ve şarkı söylemeyi, şiir okumayı severler.
Kaynak: Çetin ÖZBEY, Özel Çocuklar ve Terapi Yöntemleri, İnkılap Kitabevi, 2007.
Gabrielle |
Gabrielle |
Filme ismini veren Gabrielle, çok sevdiği ablası Sophie (Melissa Desormeaux-Poulin) ile birlikte yaşamaktadır. Günlerini arkadaşlarıyla bir bakım evinde geçiren Gabrielle'in aşkı Martin de (Alexandre Landry) annesiyle yaşamasına rağmen zamanını burada geçirmektedir.
Sağlık durumlarına rağmen birbirlerini seven ikili, ilişkilerini yeni bir boyuta taşımak, birbirlerine karşı hissettiklerini fiziksel olarak da paylaşmak istediklerinde, bakım evinin kurallarına çarpı veriyorlar. Daha önce bir erkeğe karşı hiçbir hissi olmayan Gabrielle'in Martin ile olan duygusal çekimi, Martin'in pek koruyucu annesi tarafından engellenmeye çalışılır.
Tüm bunlar yetmezmiş gibi artık bir yetişkin olduğunu düşünen Gabrielle, uzaktaki sevgilisinin yanına taşınmaya karar veren ablasına karşı bir mücadeleye girer. Çünkü Gabrielle'e göre özgürlüğünü elde etmesi ona Martin'i getirecektir.
''Senin gibi, ben de kendi başıma yaşamak ve kararlarımı kendim almak istiyorum. Senin gibi normal biri olmak istiyorum. Ben bir yetişkinim. Kararlarımı da yetişkinler gibi vermek istiyorum.''
Gabrielle
Raphael: Hala, buraya gelip benimle olmak istiyor musun? Kardeşinden ayrılmak seni korkutuyor. Anlıyorum.
Sophie: Ona bir şey olursa dünyanın öbür ucunda olacağım.
Raphael: O zaman? O zaman, hayallerinden vazgeçmelisin çünkü, her an bir kaza olasılığı var. Yaptıkların muazzam bir şey gerçekten. Kardeşin için yapabileceğin her şeyi yaptın. Fakat onun arkasına saklanmaktan vazgeçmelisin. O artık büyük bir kız. Bu onun hayatı. Arzun nedir? Neyse, hatır için geleceksen gelme. Tamam mı? Asla.
Bir yandan bu hayat mücadelesi bir yandan da Gabrielle ve Martin gibi özel insanların gittiği ve yakın zamanda Robert Charlebois'in de katılacağı çok önemli bir konser düzenleyecek olan Montreal Muse (İlham Perileri) Korosu isimli müzik kursunda yaşananlar ile birlikte ''Gabrielle'' sıcacık, hayata dair ilham dolu ve masum bir aşk filmi olarak karşımıza çıkıyor. Masumiyet, bağımsızlık ve cinsel özgürlük temaları arasında tatlı bir ritim ile dans ederken, ahenk dolu aşk hikayelerinden birini de anlatmış oluyor.
Gabrielle'in müzikal yönü ve oyuncu performanslarına bayıldım diyebilirim. Her ikisi de filmin kendisi kadar iç ısıtıyor ve kendini sevdirmeyi başarıyor. Ayrıca, ''Sıradan'' benim de favori parçam oldu ;)
-İnsanlar diyecekler ki, ''Engelli olarak çok iyiydiler.''
Remi ( Vincent-Guillaume Otis )
Gabrielle Marion Rivard-Melissa Desormeaux Poulin |
Gabrielle Marion Rivard-Melissa Desormeaux Poulin |
Gabrielle Marion Rivard-Melissa Desormeaux Poulin |
Alexandre Landry-Gabrielle Marion Rivard |
Gabrielle Marion Rivard-Alexandre Landry |
Martin Bousquet-Gabrielle |
Gabrielle Alexandre Landry |
''Senin gibi, ben de kendi başıma yaşamak ve kararlarımı kendim almak istiyorum. Senin gibi normal biri olmak istiyorum. Ben bir yetişkinim. Kararlarımı da yetişkinler gibi vermek istiyorum.''
Gabrielle
Sophie-Gabrielle |
Sophie: Ona bir şey olursa dünyanın öbür ucunda olacağım.
Raphael: O zaman? O zaman, hayallerinden vazgeçmelisin çünkü, her an bir kaza olasılığı var. Yaptıkların muazzam bir şey gerçekten. Kardeşin için yapabileceğin her şeyi yaptın. Fakat onun arkasına saklanmaktan vazgeçmelisin. O artık büyük bir kız. Bu onun hayatı. Arzun nedir? Neyse, hatır için geleceksen gelme. Tamam mı? Asla.
Bir yandan bu hayat mücadelesi bir yandan da Gabrielle ve Martin gibi özel insanların gittiği ve yakın zamanda Robert Charlebois'in de katılacağı çok önemli bir konser düzenleyecek olan Montreal Muse (İlham Perileri) Korosu isimli müzik kursunda yaşananlar ile birlikte ''Gabrielle'' sıcacık, hayata dair ilham dolu ve masum bir aşk filmi olarak karşımıza çıkıyor. Masumiyet, bağımsızlık ve cinsel özgürlük temaları arasında tatlı bir ritim ile dans ederken, ahenk dolu aşk hikayelerinden birini de anlatmış oluyor.
Montreal Muse-İlham Perileri Korosu |
Gabrielle Marion Rivard-Vincent Guillaume Otis |
Gabrielle Marion Rivard-Vincent Guillaume Otis |
Remi ( Vincent-Guillaume Otis )
Ağaçlar eğilir
Güçlüdür, her şeyden güçlü
Yumuşacık hava
Dallarında asılı
Pişmanlıklarım saymakla bitmez
Çiğnenmiş çimenlerde
Duman olup gider
Hileli maçlarda
Tarlalar yanarken
Gözyaşlarımın akmasını beklerim
Ovalar dalgalanırken
Bana hiçbir şey zarar veremeyecek
Güçlüdür, her şeyden güçlü
Yumuşacık hava
Dallarında asılı
Pişmanlıklarım saymakla bitmez
Çiğnenmiş çimenlerde
Duman olup gider
Hileli maçlarda
Tarlalar yanarken
Gözyaşlarımın akmasını beklerim
Ovalar dalgalanırken
Bana hiçbir şey zarar veremeyecek
Sessizce, hiç konuşmadan
Öpüştüğümüz gece
Dünya çevremizde dönerdi
Ve çöküverirdi aniden
Öpüştüğümüz gece
Dünya çevremizde dönerdi
Ve çöküverirdi aniden
Gözlerim halka halka
Saçları tozlu
Bacaklarım titrerdi
Okşardı alevler
Tarlalar yanarken
Gözyaşlarımın akmasını beklerim
Ovalar dalgalanırken
Bana hiçbir şey zarar veremeyecek
Gözyaşlarımın akmasını beklerim
Ovalar dalgalanırken
Bana hiçbir şey zarar veremeyecek
Söylüyorum işte
Seni seviyorum, seviyorum
Söylüyorum işte
Seni seviyorum, bu gerçek aşk
Sende beni seversen yalpalarım mutluluktan
Denizdeki güneş gibi
Meydanı çevreleyen kordonun kopması gibi
Seni seviyorum, seviyorum
Söylüyorum işte
Seni seviyorum, bu gerçek aşk
Sende beni seversen yalpalarım mutluluktan
Denizdeki güneş gibi
Meydanı çevreleyen kordonun kopması gibi
Nette bir virüs gibi
Söylüyorum işte
Seni seviyorum, seviyorum
Söylüyorum işte
Seni seviyorum, seviyorum
Söylüyorum işte
Seni seviyorum, bu gerçek aşk
İnsafsız, maceraperest, kalbin korku nedir bilmez
Bense, taşların üstünde kalbi kırık, hayalleri paramparça, umutsuz aşık
Kovulmuş melek.
Tatlı kazazedem gemim çoktan battı.
Son bir buse için, benimle dünya turuna yelken açar mıydın?
Haydi gidelim.
Martin Bousquet: Ben sıradanım.
Robert Charlebois: Ben de.
Martin Bousquet: ''Sıradan'' benim favori parçam diyecektim.
Robert Charlebois: Benim de. Bu bizi birleştirir.
Sıradan bir adamım sadece
Bazen hissetmeden yaparım
Ot çektim, bira içtim
Kankam Pierre ile müzik yaptık
Kariyeri de düşünmedim değil
Popüler bir şarkıcı olmasam da
Hep, iyi olmamı istersin
Ne hissedeceğimi tek bilen sen,
Döndüm durdum, uyuyamıyorum
Söylemek kendimi iyi hissettiriyor
Bu tehlikeli bir alışveriş
İnsanlar hep verdiğinden fazlasını ister
Söylüyorum işte
Seni seviyorum, seviyorum
Söylüyorum işte
Seni seviyorum, seviyorum
Söylüyorum işte
Seni seviyorum, bu gerçek aşk
İnsafsız, maceraperest, kalbin korku nedir bilmez
Bense, taşların üstünde kalbi kırık, hayalleri paramparça, umutsuz aşık
Kovulmuş melek.
Tatlı kazazedem gemim çoktan battı.
Son bir buse için, benimle dünya turuna yelken açar mıydın?
Haydi gidelim.
Robert Charlebois: Ben de.
Martin Bousquet: ''Sıradan'' benim favori parçam diyecektim.
Robert Charlebois: Benim de. Bu bizi birleştirir.
Bazen hissetmeden yaparım
Ot çektim, bira içtim
Kankam Pierre ile müzik yaptık
Kariyeri de düşünmedim değil
Popüler bir şarkıcı olmasam da
Hep, iyi olmamı istersin
Ne hissedeceğimi tek bilen sen,
Döndüm durdum, uyuyamıyorum
Söylemek kendimi iyi hissettiriyor
Bu tehlikeli bir alışveriş
İnsanlar hep verdiğinden fazlasını ister
Gabrielle |
Williams Sendromu ''Mutluluk Hastalığı'' olarak tanımlanmasına rağmen bir mutluluk hastalığı değildir.
Bu adı hatırlayın: Koronun ismi Montreal Muse (İlham Perileri) Korosu!
0 Yorumlar