Melbourne
|
Melbourne |
Bir sevap sonsuz bir kabusa dönüşürse...
Melbourne, Nima Javidi'nin yazıp yönettiği, kadrosunda: Amir rolüyle Peyman Moaadi, Sara rolüyle Negar Javaherian, Roshanak Gerami, Mani Haghighi, Vida Javan, Elham Korda, Alireza Ostadi, Shirin Yazdanbakhsh, Parastoo Moghaddam, Mehrnoos Shah Hosseini, Ali Gol zadeh, Maral Mokhtari Shahnaz AlahDordi zadeh, Saba Gorginpur, Alireza Razhidi, Nosrat Shah Nazari ve Sorosh Bani Nejad'ın yer aldığı 2014 İran yapımı dram filmidir.
|
Melbourne |
|
Melbourne |
2014 Venedik Film Festivali Eleştirmenler Haftası'nın açılış filmi olan filmin iki karakteri, Amir ve Sara, üniversite öğrenimi için ülkeleri İran'ı geride bırakarak Melbourne'e taşınmaya ve hayatlarında beyaz bir sayfa açmaya karar veriyor. Ancak uçaklarının kalkmasına yalnızca birkaç saat kala istemeden dahil oldukları trajik bir olay bütün planlarını bozuyor. Nima Javidi'nin ilk uzun metrajlı filmi olan Melbourne, özenli ve girift senaryosuyla bolca övgü topladı.
İstanbul Film Festivali kapsamında Atlas Sineması'nda izlediğim, ''
Yeni Bir Bakış'' bölümünde yer alan,
Melbourne; öğrenimlerine devam etmek için
İran'dan
Avustrayla'nın Victoria eyaletinin başkenti
Melbourne'e taşınmak isteyen genç bir çiftin hikayesini anlatıyor. Yazar, yönetmen
Nima Javidi,
Melbourne ile başta
vicdan ve
ahlak değerleri olmak üzere,
suçluluk,
sorumluluk,
göç,
aile içi ilişkiler ve
komşuluk ilişkilerini sorguluyor.
Javidi, her ne kadar biraz ağır ve boğucu gibi gözükse de kendine has ritmi, olağanüstü senaryosu ve sürpriz finaliyle
Melbourne'un ''M''sini göstermeden sinemaseverleri
Melbourne'e adeta sulu götürüp susuz getiriyor.
Peyman Moaadi,
Negar Javaherian ve
Roshanak Gerami'nin oldukça başarılı performansları filmi apayrı bir yere taşırken özellikle
Moaadi'nin oyunculuk bakımından döktürdüğünün de altını çizmeliyim. İçinde bulunduğu çaresizlik hissini, sıkışmışlığı, üzgünlüğünü, yüz ifadelerini kusursuz bir şekilde aktaran oyuncu en büyük övgüleri sonuna kadar hak ediyor.
|
Melbourne Peyman Moaadi |
|
Melbourne Negar Javaherian |
Neredeyse tamamı iç mekanda geçen film, merkezine yerleştirdiği çatışmayı, karakterlerini bir kabusun içine hapsederek gerilim hissini de dozunda veriyor. Özellikle Sara'nın Amir'i tokatladığı sahne Stephen King'in ifadesiyle ''bir kadının yeri geldiğinde tırnaklarını çıkarıp nasıl cadılaşabildiği''ne işaret ediyor. Buradan yola çıkarak Sara karakterinin son derece zeki bir karakter olup salağa yatıp pasif görünerek meydanı erkeğe bırakmış gözüküp, yeri geldiğinde sivri tırnaklarını erkeğe açıkça gösterdiğini yani nabza göre şerbet verdiğini söylemek mümkün.
The Economist dergisi tarafından üst üste dördüncü kez dünyanın en yaşanılabilir kenti seçilen ve dünyanın en iyi şehirlerinden biri olan
Melbourne, filmin ismi olarak da aslında çok şey söylüyor.
Giysi ve kişisel nesnelerle dolu çok sayıda eşyanın vakumlu poşetlerle havayı emerek çantalara sıkıştırılması sahnesiyle başlayan film, birkaç yıl sonra geri döneceklerini ifade etmelerine rağmen bir belirsizlik içinde olduklarını da gözlemleyebildiğimiz çiftin belki de
İran'dan geri dönmemek üzere kaçmak istemesine de işaret ediyor; sadece başarı için değil, nefes alabilmek için sürgüne mahkum olan bedenler..
Melbourne Trailer
0 Yorumlar