Belalı Ev


the owners-ukkili kamshat-belali ev
The Owners-Ukkili kamshat-Belalı Ev

Şehirden indim köye.

The Owners / Ukkili kamshat (Belalı Ev), Adilkhan Yerzhanov ve Roelof Jan Minneboo'nun birlikte yazdıkları ve yine Adilkhan Yerzhanov'un yönetmenliğini üstlendiği, kadrosunda: Yerbol rolüyle Yerbolat Yerzhan, John rolüyle Aidyn Sakhaman, Aliyushka rolüyle Aliya Zainalova, Zhuba rolüyle Bauyrzhan Kaptagai ve Police Chief (Polis Şefi) rolüyle Nurbek Mukushev gibi oyuncuların yer aldığı 2014 Kazakistan yapımı dram filmidir.

the owners
The Owners

İşlemeyen bir bürokrasi, yolsuzluk ve adam kayırmaca üzerine şahane bir kara komedi... Şehirde tutunamayacaklarını anlayınca annelerinden miras kalan, köydeki evlerine geri dönen üç kardeşi tatsız bir sürpriz beklemektedir. Aradan geçen zamanda evi başka bir aile sahiplenmiştir. Yasalara polis dahil kimsenin pek itibar etmediği bu köyde tapunun kimde olduğu da neredeyse önemsizdir. Devletin ise kimseye yardım etmeye mecali kalmamıştır... Yer yer Aki Kaurismäki'yi anımsatan absürt bir mizaha sahip olan bu Kazak filminin ilk gösterimi Cannes'da gerçekleşmişti.

İstanbul Film Festivali kapsamında Feriye Sineması'nda izlediğim, ''Dünya Festivallerinden'' bölümünde yer alan The Owners / Ukkili kamshat (Belalı Ev); Adilkhan Yerzhanov'un fantezilerinden öteye geçemeyen şiddetin içinde boğulmuş ve sarısı fazla kaçmış tam bir hayal kırıklığı...

the owners
The Owners

''Eskiden insanlar zor zamanlarda başka bir yere göç ederlermiş. Şimdi göç edecek yerde kalmadı.''
Zhuba ( Bauyrzhan Kaptagai )

Bir varmış, bir yokmuş... Vahşi Doğu'da parasızlıktan kıvranan ve yaşadıkları şehri terk etmek zorunda kalan üç yetim kardeş; eski bir hükümlü John (Aidyn Sakhaman), aktör olmaya hevesli kardeşi Yerbol (Yerbolat Yerzhan) ve 12 yaşında epilepsi hastalığından mustarip kız kardeşleri Aliyushka (Aliya Zainalova) annelerinden miras kalan evlerine yerleşmek için köye geldiklerinde tatsız bir sürprizle karşılaşmışlar. Evlerinin bir ayyaş ve yerel gangster olan Zhuba (Bauyrzhan Kaptagai) tarafından 10 yıldır işgal edildiğini öğrenen kardeşler bu adamı polise şikayet etmek istediklerinde ise Zhuba'nın bu bölgede görev yapan polis memurunun kardeşi olduğunu öğrenmişler. Zhuba ve polis, Öskemenli ailenin bu köyde yaşamalarını şiddet yoluyla sindirerek imkansız hale getirmek için ellerinden geleni yapmışlar.

the owners-ukkili kamshat-aidyn sakhaman-yerbolat yerzhan-aliya zainalova
The Owners-Ukkili kamshat-Aidyn Sakhaman-Yerbolat Yerzhan-Aliya Zainalova

the owners-ukkili kamshat-bauyrzhan kaptagai
The Owners-Ukkili kamshat-Bauyrzhan Kaptagai

the owners
The Owners

the owners-ukkili kamshat-bauyrzhan kaptagai
The Owners-Ukkili kamshat-Bauyrzhan Kaptagai

the owners-ukkili kamshat-yerbolat yerzhan-aliya zainalova
The Owners-Ukkili kamshat-Yerbolat Yerzhan-Aliya Zainalova

the owners
The Owners

the owners-ukkili kamshat-aliya zainalova-yerbolat yerzhan-nurbek mukushev
The Owners-Ukkili kamshat-Aliya Zainalova-Yerbolat Yerzhan-Nurbek Mukushev

the owners
The Owners

''Eğer şimdi evi verirsen hayalimi de benden almış olursun.''
John ( Aidyn Sakhaman )

Vermek ya da vermemek, işte bütün mesele bu!

Adilkhan Yerzhanov, kırsaldaki toprak sahipliği sorunu üzerinden Kazakistan'da bir rutin haline gelmiş adaletsizliği, bireysel hak ve özgürlükleri, kayıtsız hükümet yetkilileri ve yozlaşmış yerel polisler ışığında üçüncü dünya ülkelerinde insanların genel hissizliğini tasvir etmeye çalışıyor ve gerçeküstü bir dünya yaratıyor kendince. Ev ortamında yarattığı karanlık ve klostrofobik iç sahneler ile bu insanların yaşamak zorunda olduğu iç karartıcı koşulları vurgularken filmin genelinde de ışık oyunlarından yararlanıyor.

Godfather filmindeki Al Pacino'nun bir sahnesinden tutun da, Federico Fellini, Sergey Solovev, Luc Besson gibi yönetmenlere referanslar ve özellikle doğum günü partisi sahnesiyle Luis Buñuel'in 1961 yapımı Viridiana filmini andıran, Leonardo DaVinci'nin The Last Supper (Son Akam Yemeği) tablosuna göndermesiyle filmi şekillendiren Yerzhanov, bir kara komedi nasıl çekilmez, çekilemez, çekilmemeli gözler önüne seriyor. Dansı 'ölümle dans' şeklinde bir metafor olarak kullanıyor ve bayağılığı göstermek için filmi grotesk bir sirke dönüştürerek benzersiz bir sinema dili geliştireyim derken eline yüzüne bulaştırıyor. Eline her kamera alanın çektiği şeye film demekten daha da ileriye gidiyorum her boka film demekten ve ''aman efendim ortada bir emek var yapmayın, etmeyin'' tarzı yaklaşımlardan da artık vazgeçmemiz lazım çünkü ben her festivalde yarım milyar para harcayıp bilet alıyorum ve bu parayı da benim cebime leylekler getirmiyor biz de bir emek veriyoruz bu paraları kazanabilmek için dolayısıyla işin bu kısmını maalesef ki pek fazla düşünen yok. Bu sebeple şu festivallere seçilen filmleri seçerken biraz daha özen göstermeniz, seçici olmanız gerektiğini biz buradan ne kadar yazsak da zaten bir farklılık yaratmayacağı gibi bari seçtiğiniz tüm filmleri allayıp pullayıp bizlere sunmayın ve bu filmlerin yönetmenlerini de lütfen ama lütfen ilahlaştırmayın.

The Owners / Ukkili kamshat (Belalı Ev) Trailer