Burgonya Dükü
|
The Duke of Burgundy-Burgonya Dükü |
''Pinastri, Pinastri. İşkencelerimize son vermek için hepimiz sadece Pinastri diyebiliriz.''
Cynthia ( Sidse Babett Knudsen )
|
The Duke of Burgundy |
The Duke of Burgundy (Burgonya Dükü), Peter Strickland'ın yazıp yönettiği, kadrosunda: Cynthia rolüyle Sidse Babett Knudsen, Evelyn rolüyle Chiara D'Anna, The Carpenter (Marangoz) rolüyle Fatma Mohamed, Lorna rolüyle Monica Swinn, Dr. (Doktor) Fraxini rolüyle Eugenia Caruso, Dr. (Doktor) Lurida rolüyle Kata Bartsch, Dr. Schuller rolüyle Zita Kraszkó, Dr. (Doktor) Viridana rolüyle Eszter Tompa'nın yer aldığı 2014 Birleşik Krallık yapımı dram filmidir.
|
The Duke of Burgundy |
|
The Duke of Burgundy |
|
Burgonya Dükü |
Ödüllü yazar ve yönetmen Peter Strickland'ın tekinsiz Berberian Sound Studio (Berberian Ses Stüdyosu) ve Katalin Varga'nın ardından çektiği yeni filminden erotizm ve endişe damlıyor. Cynthia ile Evelyn her gün basit ve kışkırtıcı bir ritüeli yerine getirir ve bu adet hep Evelyn'in cezası ve zevkiyle biter. Varlıklı amatör kelebek uzmanı Cynthia'nın gönlünde yatan daha geleneksel bir ilişki olunca, hizmetçi Evelyn'in erotik takıntıları kısa sürede ilişkiyi kırılma noktasına götüren bir bağımlılığa dönüşür. Jess Franco'nun üslubundan esinlenen Burgundy Dükü, karanlık bir çürümüşlüğü anlatan, iç gıcıklayıcı, gotik bir melodram.
İstanbul Film Festivali kapsamında Atlas Sineması'nda izlediğim, ''
Mayınlı Bölge'' bölümünde yer alan,
The Duke of Burgundy (
Burgonya Dükü); 70'li yılların erotik filmlerini andıran, tüm aşk hikayelerinin geleneksel olmadığından bahseden ve insan olmanın ne demek olduğunu,
tutku ve
sadomazoşizm üzerinden anlatmaya çalışan, gerçeküstü, karanlık bir atmosferi olan fakat ısrarla söylendiği gibi neresinin hipnotize edici, neresinin büyüleyici ve aynı zamanda ürkütücü olduğu anlaşılmayan, küstahça yazılmış saçma sapan bir melodram.
|
The Duke of Burgundy |
İsimsiz bir Avrupa kasabasında, belirlenmeyen bir yıl içinde, genç Evelyn (Chiara D'Anna), amatör bir Lepidopterist'tir. Her gün günlük ev işlerini yapmak için Orthopterist Cynthia'nın (Sidse Babett Knudsen) evine gider.
|
The Duke of Burgundy Sidse Babett Knudsen-Chiara D'Anna |
|
The Duke of Burgundy Sidse Babett Knudsen |
|
The Duke of Burgundy Sidse Babett Knudsen |
Cezayı mı yoksa zevki mi tercih ediyorsun? Belki ikisi de?
Erotik saplantılı bu iki kadın, psikoseksüel gelişimlerini ilişkinin pastoral ve yavaş keşfi üzerinden tamamlarken, cezalar zevklere dönüşür.
''Cynthia. Cynthia. Hep düşlediğim şey buydu, senin bana sahip olman. Senin tarafından kullanılmak. Ne kadar mutluyum anlatamam. Senin gibi birini bulabileceğimi hiç düşünmemiştim. Bunun mümkün olacağını hiç düşünmemiştim. Seni bırakmayacağım, Cynthia. Asla. Seni bırakmayacağım. Senin olduğum sürece, hayatta olacağım. Seni seviyorum, Cynthia. Seni seviyorum.''
Evelyn (
Chiara D'Anna )
|
The Duke of Burgundy Chiara D'Anna-Sidse Babett Knudsen |
''Benim için çalıştığında, hayat için çalışırsın. Ne istersem, ne zaman istersem yapmalısın. Çünkü yapmazsan, seni bağlayıp, yarın öğlen için seni sandalyem gibi kullanabilirim. Benim altımda çaresizce dururken, ve ağırlığımı yüzüne verirken, Oyuk gryllusları hakkında okuyabilirim. Öylece uzanıp, kitabımı okumayı bitirmemi beklemen gerekir.''
Cynthia ( Sidse Babett Knudsen )
|
The Duke of Burgundy Chiara D'Anna-Sidse Babett Knudsen |
|
The Duke of Burgundy Chiara D'Anna-Sidse Babett Knudsen |
|
The Duke of Burgundy Sidse Babett Knudse |
|
The Duke of Burgundy Fatma Mohamed |
|
The Duke of Burgundy Chiara D'Anna-Fatma Mohamed |
|
The Duke of Burgundy Fatma Mohamed |
|
The Duke of Burgundy Chiara D'Anna |
|
The Duke of Burgundy Sidse Babett Knudsen |
|
The Duke of Burgundy Fatma Mohamed |
|
The Duke of Burgundy Sidse Babett Knudsen |
|
The Duke of Burgundy Chiara D'Anna |
|
The Duke of Burgundy Sidse Babett Knudsen |
|
The Duke of Burgundy Sidse Babett Knudsen |
|
The Duke of Burgundy Chiara D'Anna |
|
The Duke of Burgundy Sidse Babett Knudsen |
Entomoloji ya da böcek bilimi
Entomoloji ya da böcek bilimi, böcekleri inceleyen bilim dalı olmakla birlikte bu bilim dalının uzmanlarına entomolog ya da böcek bilimci adı verilir.
Bir yanda
kelebek, güve gibi Lepidoptera sınıfındaki canlıları yakalayan, toplayan ve üzerlerinde araştırmalar yapan entomolog (böcek bilimci) Evelyn, diğer yanda
düzkanatlılar sınıfındaki canlıları yakalayan, toplayan ve üzerlerinde araştırmalar yapan entomolog Cynthia.
Peki ama böceklere ilişkin temel bilgileri toplamaya çalışan bu iki kadının asıl amacı ne?
|
The Duke of Burgundy Sidse Babett Knudsen-Chiara D'Anna |
|
The Duke of Burgundy Chiara D'Anna |
Sex, esaret ve kelebekler
Mahrem, sınırları aşan ve aşağılayıcı bir şekilde ilişkinin sınırlarının test edildiği bu süreçte Cynthia'nın soğuk ve merhametsiz tavrı onu daha bir zarif kadın olarak gösterirken, Evely'nin doyumsuz iştahı günden güne ilişkiyi kopma noktasına götürür. Fantezi ve gerçeklik arasındaki çizgiler giderek bulanıklaşmaya başlar.
Cynthia: Sırtımı ovmaya razı olsaydın çok iyi olurdu.
Evelyn: Özür dilerim. Bir şeye ihtiyacın olduğunu bilmiyordum.
Cynthia: Acı çektiğimi görebiliyorsun.
Evelyn: Seni bu şekilde giyinmiş görmek pek ilham verici değil.
Cynthia: Doktor olmaman iyi bir şey o zaman.
Evelyn: Orada öyle bir görünüşün var ki... Sürtükler bile daha az pasaklı.
|
The Duke of Burgundy Chiara D'Anna |
''Eskiden vücudum kendini her gece yenilerdi. Şimdi öyle değilim ama.''
Cynthia ( Sidse Babett Knudsen )
|
The Duke of Burgundy Chiara D'Anna-Sidse Babett Knudsen |
|
The Duke of Burgundy Sidse Babett Knudsen-Chiara D'Anna |
|
The Duke of Burgundy Chiara D'Anna |
|
The Duke of Burgundy Chiara D'Anna |
|
The Duke of Burgundy Chiara D'Anna |
|
The Duke of Burgundy Sidse Babett Knudsen |
|
The Duke of Burgundy Sidse Babett Knudsen |
|
The Duke of Burgundy Sidse Babett Knudsen |
|
The Duke of Burgundy Chiara D'Anna-Sidse Babett Knudsen |
|
The Duke of Burgundy Sidse Babett Knudse |
|
The Duke of Burgundy Sidse Babett Knudsen |
Filmdeki tek erkek filmin başlığında gizli olan
The Duke of Burgundy'dir. Farklı okumalara açık olan,
The Duke of Burgundy aslında bir
kelebektir.
Hamearis cinsinin tek üyesi olan
Hamearis lucina (
İncili kelebek), genellikle İngiltere'nin güneyinde yaşayan, ülkemizde de oldukça ender görülen turuncu ve sarı benekli
ilkbahar kelebeğidir. Filmdeki ''
dük'' de aslında erkeklik duygusu ağır basan bir ''
düşes''tir. Kadınları baz alan ve kuramları onların üzerine yıkan bu
feminist film; bir noktadan sonra kendi içinde ''
kelebek etkisi'' yaratarak bir çeşit kısır döngüye giriyor ve yumurta mı tavuktan tavuk mu yumurtadan çıktı tartışması patlak veriyor.
Kelebeğin yeniden doğuş ve yeni bir başlangıcı dolayısıyla değişimi simgelediğini göz önünde bulundurursak burada da rollerin değiştiğini rahatlıkla görebiliyoruz. Evelyn'in ''Değişebilirim, eğer sana yaptığı şey buysa değişebilirim.'' sözüyle birlikte tüm bu olanları vakti zamanında Cynthia'nın yaşadığını ve bundan hiç de mutlu olmadığını da çıkarabiliriz. Ve aslında tüm bu yaşananların sadece bir gün içerisinde geçtiğini de çıkarmak mümkün.
''
Kelebeklerin ömrü bir gündür'' mitine karşı gerçeğin hiçte öyle olmadığını bilsek de sonuç olarak
kelebeklerin ömrü çok kısa olur. Bu noktada,
Strickland'ın kendimizi
kelebeklerin yerine koymamızı ya da onlarla empati kurarak hayatımıza değer vermemiz gerektiğini anlattığını da söyleyebilirim.
Bak beyim, sana iki çift lafım var!
İnsanımız cinselliği konuşmaktan kaçsa da okumak ve seyretmekte üstüne yok. Tek üzüldüğüm nokta olağanüstü güzellikteki müziklerin böylesine bir filmle hiç edilmesi. İlk iki filmiyle almış olduğu ödüllerin arkasına sığınan
Strickland'ın biz sinemaseverlere bakın size çok yeni bir şey söylüyorum ve bunu yaparken de aklınızı karıştıracağım çözün çözebilirseniz modundaki tutumu beni aşırı derecede irite etti. Ha dersen ki, ''Sen film okumaktan, incelemekten, eleştirmekten vs. ne anlarsın?'' Geçmiş yazılarım sana referans olur lakin buradaki ince çizgiye dikkat çekmek istiyorum: Çok şey söylemeye çalışıp, hiçbir şey söyleyememekten bahsediyorum. Akıllarımızla alay edilmesinden bahsediyorum. Türk sinemasının efsane repliklerinden ve Münir Özkul tarafından seslendirilen replikle karışık bir cevap vermek istiyorum sana:
Bak beyim, sana iki çift lafım var. Koskoca adamsın. Paran var, pulun var, her şeyin var. Bilmiyorum kaç kişi çalışıyor emrinde. Yakışır mı sana sinemaseverin aklıyla oynamak? Benim sinefilliğim ve film okumam senin filmini döver. Anlıyor musun? Seni kalemimle döverim ve dönüp arkama bakmam bile.
Genç İngiliz yönetmen
Peter Strickland'ın
cinsel fetiş temalı, üçüncü uzun metrajlı son filmi
Burgonya Dükü'nün,
İstanbul Fetiş Festivali yerine yanlışlıkla
İstanbul Film Festivali'nde yer aldığını düşünmekteyim. Ey
Strickland! Film boyunca ''
Pinastri'' diye kafamıza kafamıza vurursan ben de
Oscar Favorite Akademisi'nin bana verdiği yetkiye dayanarak, hass..... ulen der seni
fetiş hoca ilan ederim arkadaş.
Haydi gelin hep beraber kelebekler kadar kanat çırpıp dikenli tellere çarpmayalım :)
Çakma Burgonya Dükü üzülerek söylüyorum ki bizimle değilsin.
The Duke of Burgundy (Burgonya Dükü) Official Trailer
0 Yorumlar